TUTKULU ÇALIŞANLAR
Özel hayatınızda birisini tutkuyla sevip, bağlanabilirsiniz.
Coşkulu bir aşk yaşayıp, mutlu olabilirsiniz. Bütün bunlar herhangi bir
beklenti olmadan, size bağlı olarak gelişip, yok olabilir. Karşılıklı olmasını
bile beklemezsiniz. Öyle ya edebiyatımızda, sinemamızda karşılıksız sevgi
üzerine birçok eser verilmiştir. Ya iş
hayatında, tutku…
Özgeçmişlere yazılamayan şey: TUTKU
Yöneticilerin önlerine iş yaşamı boyunca yüzlerce özgeçmiş
gelir. Kimisini personel arayışı sırasında, kimisini de herhangi bir zamanda
bir tanıdık vasıtasıyla gönderilmiş şekilde görürler. Bu özgeçmişlerde iş deneyimleri ve başarılar
bulunurken; yazılamayan, anlatılamayan, hissettirilemeyen şey “işe olan
tutku”dur. Birçok işyerinde deneyim
kazanmak işe olan tutkuyu gösterir mi? Sanmam. Hatta ne yapacağını bilmeden,
sürekli bir çiçekten bir çiçeğe konan arı imajı verir. Başarıyla tamamlanan
işlerin sayısı mıdır? Öyle olsaydı, birçok kez gelip giden politikacılar,
birkaç firmasını batıran kişiler işlerine tutkuyla bağlı değiller demektir. Ancak işe bağlılığın teminatı tutkudur.
Özgeçmişinde, tutkulu
olduğunu bir çalışan ne kadar anlatabilir ki.. 2-3 sayfayı geçmeyen bir kağıtta
kişinin “ben tutkulu bir çalışanım” demesi de anlamsız kalabilir. Tutkulu
çalışma ne ölçülebilir, ne de belgelenebilir bir olgudur. Hatta yazıya dökmek
bile zordur. İnsan kaynakları
departmanının yaptığı ilk elemelerde, birçok işine tutkuyla bağlanan,
bağlanabilecek adayın çok kolay şekilde üzeri çizilebilmektedir. Yöneticilerin
yaptığı elemelerde de bir o kadar aday daha elenmektedir.
İş hayatımızda da tutkularımız zamanla törpülenmektedir.
Önce çevremizdeki iş arkadaşlarımız tarafından; “işte kendini parçalasan ne olacak, sanki
karşılığını alacaksın”, “ne kadar para o kadar iş”, “sen o kadar çalışıyorsun
ama bak kimler terfi alıyor”, “burada ne uzarsın, ne kısalırsın, böyle kalırsın”,
“rahat mı battı, sana ne” gibi sözlerle tutkumuz yok ediliyor. Bazen de
yöneticiler veya üst yönetimin; “Sen bu işi yapamazsın”, “Bunu bana bırak”, “bu
iş düşündüğün gibi değil” sözleriyle işe olan tutkularımız azaltılıyor. Her
durumda hem çalışan hem de yöneticiler kaybediyor.
Tutkulu çalışanlar, AŞIRIDIR, AŞKINDIR
Yöneticilerin bir çalışandan bekledikleri en önemli şey
işlerine tutkuyla bağlanması olmasına rağmen yöneticilerin yönetmekte en
zorlandıkları çalışanlar ise tutkulu çalışanlardır. Çelişki gibi görünse de bu
durumun izahı, yöneticilerin tutkulu çalışanlardan kendi düşünceleri
doğrultusunda iyi verim almak üzerine kurgulamaları ancak tutkulu çalışanların da
kendi bildikleri doğrular doğrultusunda hareket etmek istemeleridir. Tutkulu çalışanlar
işlerine olan bağlılıklarında aşırıya kaçarlar ve aşkın düşünceler, fikirler
sahibidirler. Aşırı uçlarda aşkın fikir üretmeleri onları işlerine daha da
bağlı kılarken, yöneticileriyle de zaman zaman çatışabilirler. Yöneticilerin,
tutkulu çalışanların yönetiminde farklı yöntemleri denemesinde fayda vardır.
Bir yandan işe olan tutkularını, bağlılıklarını yok etmeden diğer yandan da var
olan sisteme uygun çalışmalarını sağlamaları beklenir.
Görev adamları hiçbir zaman tutkulu çalışan değildirler.
Onlar işin gereği kendilerine verilen görevi yerine getirirken sadece ne
yapmaları gerektiğini bilip buna göre davranırlar. Bu davranışları nedeniyle
yöneticileriyle de çok fazla sıkıntı yaşamazlar. Tam da yönetilmesi kolay
kişilerdir. Tutkulu çalışanların aksine fazla iş üstlenmemeye, işler hakkında
yorum yapmamaya, işin öncesi ve sonrası hakkında kafa yormamaya yatkındırlar.
Ancak tutkulu çalışanlar öyle mi? Onlar aşkın düşüncelerini işlerine
yansıtmaya, işin ana kapsamı ötesinde çözümler üretmeye çalışırlar.
Tutkulu çalışanlar AKTİF İYİLERDİR
İşyerinde tüm çalışanlar iyi olmasına rağmen tutkulu
çalışanlar pasif iyi olmaktan öte aktif iyilerdir. Çünkü tutkulu çalışanlar bir
İNANÇ uğruna kendilerini harekete geçirecek EYLEM sahibidir. Herhangi bir işin
daha iyi yapılması konusunda sıradan çalışanlar bazı fikirlere sahip olabilirler
ancak bunlar pasif durumda kaldıkları için çözümleri sadece düşüncede kalır ve
eyleme dönüşmezler. Tutkulu bir çalışan hemen harekete geçmek ve fikirlerini
gerçekleştirmek isterler. En anlamsız gibi görünen hareketlerinde bile onları
aktif bir eyleme iten inançları vardır. Çevrenizdeki tutkulu insanların çoğu anlamsız
veya gereksiz gibi görünen hareketlerinde, kendilerinin çok inandıkları bir
dürtü görülür. Pasif iyi çalışanların iş
yerinde verimlikleri hep aynı seviyede beklenen düzeylerdedir. Aktif iyi olan
tutkulu çalışanların verimlilikleri inişli çıkışlı bir grafik gösterir. Bu
durum ilk bakışta kötü performans olarak adlandırılabilir. Ancak tutkulu
çalışanların performans düşüklüklerinde bile tutkularında herhangi bir azalma
olmamıştır.
Bir sonraki yazıda tutkulu çalışanların başarıları ve
başarısızlıkları ele alınacaktır.
Görüşmek üzere.