Translate

Kasım Şen - (Mütehayyil)

19 Kasım 2023

EDEBİYAT YAPMA!..

 

EDEBİYAT YAPMA!..

Proje yöneticiliğim ilk yıllarında e-mail yazarken ya da toplantı tutanağı tutarken uzun cümleler kullanırdım. Çok fazla detaylı yazmaya çalışarak ağdalı kelimelerle etkisini arttırmaya çalışırdım. Türkçeye fazla hakim olmam nedeniyle bunu yapmam beni hiç de zorlamıyordu. Hatta çok hoşuma gidiyordu. Yazdığım cümlelerin sonu gelmiyor, cümlecikleri bağlaçlarla birbirine bağlayarak uzun paragraflar haline getiriyordum. Nokta (.) ile hiç işim olmuyordu. Virgülleri ve noktalı virgülleri kullanarak süslüyordum. Böyle olunca da anlamak da biraz zahmetli oluyordu.

Bir gün o dönemdeki direktörüm bu konuda beni uyardı. Kısa ve ağdalı olmayan bir şekilde yazmamı istedi. Açıkça söylemek gerekirse o zaman çok sinirlendim. Ben o kadar özenerek detaylı şekilde yazmaya çalışıyorken benden tam tersinin istenilmesine üzülmüştüm. Benim yazdıklarımın daha etkili olacağını ve göz dolduracağını düşünüyordum.

Kısaca yöneticim bana : “Edebiyat yapma!..” demişti.

Bir süre düşününce yöneticime hak verdim. Gerçekten kısa, açık ve net yazmalıydım. Canım edebiyat yapmak isteyince başka şeyler yazarak kendimi tatmin etmeliydim. İşte blog yazılarım da bu şekilde ortaya çıkmış oldu. Artık e-maillerim ve tutanaklarımda bol bol nokta(.) kullanmaya başlamıştım. “Ama, fakat, lakin, ile, veya, ancak” gibi bağlaçlarla aram bozulmuştu. Bu bağlaçları kullanmak istediğim zaman da önce cümleyi tamamlayıp, sonra diğer cümlenin başında kullanıyordum.

Kısa ve öz e-mail yazma konusunda kendimce bilindik bir yöntemi kullanmaya başladım: “5N 1K”

Yöntem çok basitti. Mesajlarımda veya tutanaklarda aşağıdaki soruların cevaplarını açık bir şekilde almayı hedefliyordum. Böylece her şey yerine oturuyordu. Hem de okuyan herkes aynı şeyi, basitçe anlayabiliyordu.

  • Ne istiyorum?
  • Neden, niçin istiyorum?
  • Nasıl istiyorum?
  • Nereden, nereye istiyorum?
  • Ne zaman için istiyorum?
  • Kime, kimden istiyorum?

Son olarak birkaç ipucu daha vermek istiyorum:

  • Bağlaçlara bağlanmayın..
  • Türkçe ve İngilizce kelimelerle karıştırmayın..
  • Osmanlıca diye anlamını bilmediğiniz kelimelerle zorlaştırmayın..
  • Nokta (.) ile aranızı sıcak tutun. En iyi yardımcınız olacaktır.

Yine de edebiyat güzeldir, yazmak çok daha güzeldir. Kalın sağlıcakla.


18 Haziran 2023

Çetin Ceviz 10.Yıl Konuşması

 



Değerli Dostlarım, Değerli Meslektaşlarım,

Kimseye puanlar dağıtmadan, hiçbir şey vadetmeden,

Sadece ülkemizin değerlerine bağlı kalarak,

Geçmişten, taa 12000 yıl öncesinden, Göbeklitepe'den beri en büyük ve en iyi projelerin gerçekleştirildiği bu kadim topraklarda,

Gençleri cesaretlendirerek, tecrübeye kulak vererek,

"Biz" diyebilenleri, bu ülke için söz sahibi olanları,

yine "en iyileri" bir araya getirdik, bu yıl da "Çetin Cevizleri" ödüllendirdik..

Bu topraklarda proje arıyorsanız 1500 yıldır dimdik ayakta duran Ayasofya’ya bakın, onlarca depremi atlatmış olan Süleymaniye’ye bakın..

Proje yöneticisi arıyorsanız akustik ustası Mimar Sinan’a ve onun ustalık eseri Selimiye’ye bakın..

İnovatif proje arıyorsanız, gemileri bir gecede karadan yürüten Fatih Sultan Mehmet’e bakın…

Sosyal sorumluluk projelerinin en güzel örneklerini, Anadolu’ya sevgi tohumları eken Yunus Emre’de, Mevlana’da ve Hacı Bektaş Hazretlerinde bulursunuz..

Dünyada ilk meslek standartlarını ortaya koyan Ahi Evran’a bakın..

Göklere çıkma projesinin öncüleri olan Hazerfan Ahmet Çelebi’ye, Lagari Hasan Çelebi’ye bakın.

Ve en büyük proje yöneticisi arıyorsanız, yitik ve bitik, işgal edilmiş bir ülkeden bir millet, bir Cumhuriyet kuran ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bakın..

Dünyanın baş belası, İngiliz aksanlı vahşilerin, her şeyi çok bilmiş küstah tavırlarına bakmayın..

biz, Türk Proje Yöneticileri olarak; inatla "hep var olacağız"!

bu güzel topraklara her yıl çetin cevizler dağıtacağız..

Korkmayın!

Muhtaç olduğunuz kudret, güç, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur..



Hangi Zaman..

 



04 Mart 2023

MAYIN EŞEĞİ

 



MAYIN EŞEĞİ

Geçmişte sınır kaçakçılığının yaygın olduğu zamanlarda mayın döşenmiş sınırlardan güvenle geçmek için eşekler kullanılırdı. Kaçakçılar mayınlı bir araziyi geçmek istediklerinde, bir mayına basıp parçalanmaktan korunmak için seçilmiş eşekleri kullanırlardı. Bu iş için seçilen eşekler geçilmek istenen mayınlı araziye öncü olarak gönderilir ve eşek yürüdükçe bastığı yerler işaretlenerek kaçakçılık hattında güvenli bir patika açılırdı.  Eğer eşek ilerlerken patlama olursa bir sonraki eşek sürülürdü. Böylece güvenli bir yol tespit edilmiş olurdu. Günümüzde artık elektronik mayın tarayıcılar kullanılıyor.

“Sözümüz Meclisten Dışarı!”

Modern iş hayatında da etrafımızda mayın eşekleri olabiliyor. Hatta bazen kendimiz de bu duruma düşebiliyoruz. Elbette sözümüz meclisten dışarı, kimse bildiğimiz anlamda eşek değildir. Kimi zaman yöneticilerimiz tarafından, kimi zaman bir arkadaşımız tarafından ya da inandığımız doğrular, fikirler nedeniyle tıpkı bir mayın eşeği gibi öne atılıp, zorlu koşullara dalabiliyoruz. Hatta bazen yaptığımız bir yanlış hareket nedeniyle bir anda kendimizi oyunun dışında bulabiliyoruz, şirketten atılabiliyoruz.

Ancak hata yapmadan hedefe ulaşabilirsek de diğerleri aynı izi takip ederek peşimizden geleceklerdir. Bu aslında bir anlamda liderlik yapmaktır. Aradaki tek fark, mayın eşekleri kendi kendine harekete geçmezler, birilerinin dürtmesi veya zorlaması ile zorlu araziye girerler. Liderleri ise kendi iç motivasyonları harekete geçirir. Onlar öne sürülmek yerine öne atılırlar. Dürtüleri onları hedefe yönlendirir. Mayın eşeklerinin temizlediği alanlar geride kalanlar için artık güvenlidir. Bu arazide patlayan mayınlar nedeniyle ölen eşekleri ise kimse umursamaz. Dokunulmadan, oracıkta öylece bırakılırlar, unutulur giderler. Acıklı olan da budur işte.

İNAN-MAYIN!
Şirketlerde mayın eşeği olup, iş hayatınızı risk etmemek için öncelikle yapılması gereken şey, sizden istenen şeylere saf bir şekilde inanmayın, sorgulamadan yapmayınız. Her talep edilen şey masumca olmayabilir. Arkasında başka şeyler yatabilir. Ucuz kahramanlık peşinde koşmamalıdır. Şunu unutmamak gerekir ki; mayın eşeklerine hiçbir zaman mayınlı bir araziye girecekleri söylenmez. Bunu bilebilseler zaten hiçbir şekilde oraya yaklaşmazlar bile. Bu nedenle, size verilen görevlerde de işin tehlikesi, riskleri ve olası kötü sonuçlar söylenmemiş olabilir. Bir görev verileceği zaman öncesinde iyice araştırıp, olası sonuçları dikkate almak gerekir. Aksi halde her şey için çok geç olabilir!

KORK-MAYIN!
Buna rağmen bir diğer durum ise, hayatta hiç risk almayan kişiler başarıya ulaşamazlar. Her şeyden korkan, çok temkinli davranan, risk almaktan çekinen kişiler ilerleyemezler, oldukları yerde kalırlar. Verilen görevin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirdikten sonra elde edilecek başarıya ulaşmak için bazı riskler de alınmalıdır. Böyle durumlarda mayın eşeği olmaktan korkmayın. Çünkü başarıyı ya ilk yapanlar ya da en iyi yapanlar yakalarlar. Bir konuda sektöre ilk giriş yapan firma, ilk aşamada pazar lideri olurlar. Diğer firmalar ancak onu yakalamaya çalışırlar. Ne zaman ki, ilk giren firmadan daha iyi, daha ucuz bir ürün ya da hizmet üretebilirlerse sektörü ele geçirebilirler.  Ayrıca iş hayatında hiç tehlikenin olmadığı, mayınlardan temizlenmiş bir dünya bulunmamaktadır. Yeter ki, o arazinin mayınlı olduğunun farkına varıp,  korkmadan, cesaretle girilmelidir.

KAÇ-MAYIN!
Mayınlı arazilerde mayına basıldığında sıkıntı yoktur. Mayından ayağınızı çektiğiniz zaman patlama olmaktadır. Düzenek bu şekilde çalışmaktadır. İş hayatında da zorlu bir çalışma ortamında, riskli bir durumla karşılaşıldığı zaman kaçmaya çalışmak bazen daha kötü sonuçlara neden olabilir. Eğer ki, mayın eşeği gibi bir görev üstlendiyseniz ve bunun da farkındaysanız, mayına bastığınız zaman kaçmayınız. Sizden sonra gelecek birileri mayınları temizleyebilir. Mayını etkisiz hale getirebilir. Korkuyla ve heyecanla sağa sola kaçarak anlamsız hamleler yapmak, kötü sonuçlanabilir. Hatta mayın eşeklerinin kontrolsüz bir biçimde kaçışmaları sonucu arkadan gelen birçok kişinin de canından olmasına neden olabilir.  
 
UNUT-MAYIN!
İstemediğiniz halde sizi mayın eşeği olarak, tehlikeye atanları ise hiçbir zaman unutmayın. Eğer halen aynı ortamda kalabilmişseniz, sonraki zamanlarda tekrar aynı tehlikeli işleri yapmaya kalkışmayın. O kişilere güvenmeyin. Belki yolculuğunuzda şansınız yaver gitmiş ve hayatta kalmış olabilirsiniz. Ancak tekrarında o kadar şanslı olamayabilirsiniz. Benzer konularda aynı riskleri tekrar almak, almaya çalışmak kahramanlık değildir, ancak ve ancak cahil cesaretidir.  Kahramanlık yapmaya çalışmayınız. Ucuz kahramanlıkların sonu, çoğu zaman günah keçisi olmaktır.
 

“Önemli bir problemde, yetkinizi aştığı halde size danışılıyorsa, kahramanlık yapmayın. Çünkü mutlaka olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur.” Erich Fromm (1900-1980) Amerikalı psikanalist , filozof ve sosyolog