Translate

Kasım Şen - (Mütehayyil)

24 Kasım 2018

Proje İtibar Yönetimi-2





Proje İtibar Yönetimi-2

Bir önceki yazımızda  genel anlamda itibar kavramını ele almıştık. İtibar ile algı arasında önemli ilişki olduğuna değinmiştik. Bu yazımızda itibar kavramını genelden daha özele indirerek,  proje özelinde ele alacağız. Kurumların, şirketlerin ve kişilerin olduğu gibi projelerin de itibarları vardır ve proje itibarının da yönetilebilir olduğunu açıklamaya çalışacağız.

Öncelikle bir soru ile başlayalım: “Bir projenin başarılı olması, itibarlı olmasını sağlar mı?” Bu sorunun cevabı apaçık kendini gösteriyor gibi anlaşılabilir. Elbette zamanında, bütçesini aşmadan ve müşterisinin ihtiyaçlarını karşılayan bir projenin hem şirket/kurum hem de müşteri nazarında itibarının yüksek olması beklenir, oldukça da doğal bir beklentidir. Hatta bu başarılı projenin, başka projeleri doğurması, müşteri memnuniyetini arttırması, yüksek geri dönüş geliri getirmesi durumunda firmanın gurur duyacağı bir itibarının olması çok anlamlıdır. Tersi durumda ise başarısız projelerin (iptal edilen, yarıda kalan, zamanını ve bütçesini çok aşan, müşterisini tatmin etmeyen) itibarının az olması da olağandır.

Ancak proje itibarı ile başarının ters orantılı olduğu durumlar da bulunmaktadır. Salt proje yönetimi yöntemleriyle değerlendirildiğinde Atom Bombası geliştirilen Manhattan Projesi  oldukça başarılıdır. Bütçesinde ve zamanında tamamlanmıştır, o dönemdeki yönetimin istediği çıktıyı(!) üretmiştir. Bu projenin itibarlı olduğunu düşünmek insanlık adına bir hezeyandır. 140bin kişinin ölümüne yol açan 20 milyar dolarlık akıl almaz bir harcamadır. Eminim ki, aklı başında olan herkes bu projeyi itibarlı göstermeyecektir. Bunun gibi sonraki yıllarda gerçekleştirilen misket bombası, biyolojik silahlar, kimyasal silahlar ve benzeri insanlara, doğaya ve diğer canlılara zarar veren birçok başarılı proje aslında itibarsızdır.

Başarısız projelerin bazıları ise yapılan hataları tespit etmek, ilerleme aşamasında yeni şeyleri denemek açısından itibarlı olabilir. Birçok firmanın bugünlerde başarıyla yürüttüğü projelerin ardında geçmişte başarısızlıkla sonuçlanan projelerde ortaya çıkan ürünlerin geliştirilmesi yatmaktadır. Başarısız diyerek itibarsızlaştırılmış olsalardı, yeni projelere ilham vermeyeceklerdi.  Sanırım ilk projesinde başarıya ulaşıp, hiç başarısız proje geliştirmeyen firma yoktur. Dolayısıyla projeleri başarılı/başarısız diye sınıflandırmak onların itibarlı/itibarsız olduğunun kararını vermeyecektir. Başarı ile itibar arasında mutlak bir korelasyon kurulamaz, hatalı ve eksik olacaktır.

Maslow Teorisi ve İhtiyaçlar Piramidi

Abraham Harold Maslow tarafından tanımlanan Maslow Teorisi ve İhtiyaçlar Piramidi 'nde, insanın ihtiyaçları piramidin basamakları şeklinde seviyelendirilmiştir (Şekil-1).  Bu ihtiyaçlar temel gereksinimlerinden kendini gerçekleştirmeye doğrudur ve insan her basamaktaki ihtiyaçlarını gidererek bu basamakları tırmanır. İnsanın motivasyonunda hep bir üst basamağa yükselme isteği etkili olmaktadır. Dolayısıyla insanın güdülenmesi için bulunduğu seviyeden daha alt basamaklara ait ihtiyaçlarını giderecek çözümler üretmek, motivasyon sağlamayacaktır.  Ancak insan bulunduğu basamakta yeterince doyurulmadıkça bir üst basamağa geçmeye direnç gösterir.  

Şekil-1: Maslow Teorisi ve İhtiyaçlar Piramidi

Piramidin tabanında fizyolojik ihtiyaçlar vardır. Açlık, susuzluk gibi yaşamsal gereksinimler bu kategoridedir ve insanın yaşamını sürdürebilmesi için en önemli olanı bu ihtiyaçlardır. Fizyolojik ihtiyacını gidermemiş bir kişi için diğer ihtiyaçların bir önemi yoktur. Yani aç veya susuzken sanatsal faaliyetlerin anlamlı olmayabilir. İkinci basamak güvenlik ihtiyacıdır. Burası dış tehlikelerden korunmayı içerir. Bu ihtiyaç, korunma, barınma, kural ve yasalara uyma gibi gereksinimlere dayanır. Üçüncü basamakta ait olma, sevgi, kabul görme gibi sosyal ihtiyaçlar yer alır. Başkalarıyla birlikte yaşama, kabul görme, arkadaşlık, sevme ve sevilme herkes için önemlidir. Fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçları karşılanan insan bir gruba ait olma ve sevilme ihtiyacı hisseder. Piramidin dördüncü basamağıysa, değer verilme ve saygı ihtiyacıdır. İnsan ait olduğu grupta saygı görmek ister. Başarısı takdirle karşılanan, saygı duyulan insan kendine güven duyar. Statü, başarı, itibar ve tanınmayı bekler.  Beşinci basamakta kendini gerçekleştirme gereksinimi yer alır. Bu bölüm kişinin potansiyelini keşfettiği alandır.

Maslow’a göre kendini gerçekleştiren birey, içinden geldiği gibi davranır. Bakış açısı geniştir. Mahremiyetten hoşlanır, başkalarına bağlı değildir. Demokratik karakter yapısına sahiptir, yaşamını anlamlı görür, belirsizliğe tahammül edebilir. Kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul edebilir, düşünce ve davranışları içtendir. Kendisi değil, sorun üzerinde yoğunlaşır, yaratıcıdır. Topluma karşı bireysel bağımsızlığını koruyabilmiştir, insanlığın refahıyla ilgilenir, hayata nesnel bir açıdan bakabilir.

Bir sonraki yazımızda, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi kuramı, proje yönetimine uyarlanacak ve  “Proje İhtiyaçlar Hiyerarşisi” kuramı incelenecektir. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere..


Hiç yorum yok: