VELİNİMET
Eskiden küçük esnaf dükkanlarında girişte, kolayca görülebilen bir yerde sıkça rastladığımız bir yazıydı:"Müşteri velinimetimizdir" Artık pek göremiyoruz ancak büyük veya küçük tüm işyerleri için müşteri halen velinimettir.
Çalışanlara "maaşınızı kim veriyor?" diye sorulsa sanırım : "Patron veriyor, Yöneticim veriyor, (Kamu Çalışanları için) Devlet veriyor, Vakıf veriyor, Haydar abi veriyor, Cemil usta veriyor" gibi cevaplar alırız. Aslında verilen cevaplar şeklen doğrudur. Fiili gerçekleştiren kişiler bunlardan birisidir. Fakat işin özünde, maaşlarımızı veren kişiler aslında müşterilerimizdir. Müşterilerimiz hiç olmasa patronumuz, Haydar abimiz, Cemil ustamız en fazla kaç ay bize maaş verebilir?! Bir ay, zorlasa belki iki ay.. Pandemi döneminde bunu gördük. Kısıtlamalar ve kapatmalar yaşandıkça, maaşların ödenmesinde zorluklar oluştu. İşyerleri kapandı, maaşlar ödenemedi..
2017 yılında yayınladığımız Proje Yönetimi Manifestosu'nun 10. maddesinde şöyle demiştik:
"10. Projelerde sürdürülebilir başarı için müşteri memnuniyetinin sağlanması esastır"
Burada önemli olan başarının sürdürülebilir olmasıdır. Bazı projeler her ne kadar başarılı biçimde tamamlanmış olsa da devamlılıkları olmadığı için sürdürülebilir bir başarıya sahip değildirler. Fakat müşteri tarafında bir memnuniyet oluşturulmuş ise, yeni fırsatlar ve talepler gelecektir. Bu da yeni projelerin doğmasına sebep olacaktır. Sürdürülebilir başarının anahtarı müşterinin memnuniyetinde saklıdır.
Her projenin mutlaka bir alıcısı yani müşterisi vardır. Aynı şirket içindeki farklı gruplara yapılan projelerde bile "iç müşteri" durumu vardır. Kamu projeleri için ise müşteriler vatandaşlardır, toplumdur. "Alıcı makam" diye tarifleyebileceğimiz mutlaka birileri olacaktır. Sonuçta hepsi için "memnuniyetin" sağlanması önemlidir.
Proje yöneticisi için müşteri memnuniyetini sağlamak önemli bir görevdir. Müşteri el üstünde tutulmalı ve sorun yaşanması durumunda çözüm için çaba harcanmalıdır. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle memnuniyetini yitiren, rahatsız olan, incinen müşteriler; aynı zamanda çevrelerindeki potansiyel müşterileri de negatif yönde etkileyecektir. Dolayısıyla yaşanan tahribat büyüyecek, katlanacaktır. Elbette aksi durum da mümkündür. Mutlu müşteri, diğer potansiyel müşteriler için referans kaynağı olacaktır.
Yaşamımızda da benzer durumları kendimiz yaşıyoruz. Birçok kez arkadaşlarımızın, dostlarımızın tavsiye ettiği yerlerden alışveriş yapmaya çalışıyoruz. Onlar memnun kalmış ise, bizim de memnun kalma ihtimalimiz yükseliyor.
Projeleri geliştirilirken yaşanan sorunlar, karşılaşılan zorluklar, ekip içindeki çatışmalar, kaynak kısıtları, diğer projelerdeki kaynaklarla olan çakışmalar, iletişim problemleri, ekipler arasındaki fiziksel mesafeler, proje yönetiminden kaynaklanan beceriksizlikler ve planlamadaki tutarsızlıklar; müşteri için önemli değildir. Bu sorunlar müşteriye yansıtılmadan çözüm bulmak için çaba harcanması gerekir. Müşterilerimize çözümsüzlük sunmak yerine çözüm için çaba harcandığını göstermek bile memnuniyet yaratacaktır.
Belki hepimizin bildiği bir konuyu tekrar etmiş gibi oldum ancak "bildiğimiz ama uygulamadığımız" diğer nice konu gibi bunun da dilimizin döndüğünce yeniden ele alınmasını faydalı buluyorum.
Sürçülisan ettikse, affola..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder