BARDAK NE KADAR DOLU?
İnsanların olaylara bakış açısını
anlatabilmek için su dolu bardak analojisinden yararlanılır. Bardağın doluluk
algısına göre iyimser veya kötümser bakış açısı açıklanmaya çalışılır. İyimser
bakanlar, bardağın yeterince veya bir miktar dolu olduğunu söyler. Kötümserler
ise bardağın çoğunun boş veya çok az su olduğunu belirtirler.
Bu bakış açısını proje yönetiminde uygularsak;
iyimser veya kötümser bakış açılarının ötesinde, daha trajikomik durumlar
ortaya çıkabiliyor. Şöyle ki:
-Önce
bardağın (proje) varlığını üst yönetime ve/veya müşterinize ispatlamalısınız:
Ortada gerçekte bir bardak olmayabilir. Üst yönetim, sizin projenizi görmezden
gelebilir, önemsemeyebilir. Proje yöneticisi, projesinin varlığını
göstermelidir. “Bu benim projemdir, farkında olmalısınız!” diye belli
ortamlarda anlatmalıdır. Aksi halde kimse bardağı görmez, görse de önemsemez..
-Doldurulacak şeyin
bardak olduğuna ikna etmelisiniz. Bazıları, işleri gözünde büyüterek ortada
koca bir kova olduğunu düşünebilir, bazıları ise küçümseyip sadece küçük bir
fincan olduğunu iddia edebilirler.
-Suyun (tasarımın) bardağa dolabilen bir şey olduğuna ekibi
inandırabilmelisiniz. Su akışkandır, her şekle
girebilen bir şeydir. Evet, önce su olmalıdır. Projenizde kaynaklar (personel,
bütçe, altyapı ve zaman) olmadığı sürece proje geliştirilemez. Ortada bardak
(proje) sadece ismiyle kalır, doldurulamaz. Bardak ile yeterince suyu
buluşturmak gereklidir.
-Doldurulacak
suyun, katı ve gaz halinde olmamasına özen gösteriniz. Bazen
su, katı halde yani buz olarak doldurulmak istenebilir, ya da su buharı ile
doldurulabilir. Yani, projenize verilecek kaynakların uygun olmasına özen
gösteriniz. Sırf bir kaynak verilmiş olması için kaynak verilmemelidir.
Gereksinimlere uygun nitelikte personel proje ekibinde yer almalıdır.
Projenizde konuyla hiç ilgisi olmayan kişiler çalışıyorsa, bir süre sonra
projeniz ya buz keser ya da buhar olur!
-Bardağın
(projenizin) kırılgan, nazik bir şey olduğunu kabul ettirebilmelisiniz. Çok sıcak veya çok soğuk su koyarsanız, çatlayabilir.
Proje ekibinin uyumlu olması önemlidir. Çok soğuk veya çok sıcak su (kaynaklar)
bardağa zarar verir. Birbiriyle iletişimi eksik olan (soğuk) kaynaklar ile
sürekli çatışma halinde olan, ateşli (sıcak) ekipler projenin geliştirilmesinde
engel olur. Suyu her zaman ılımlı tutmaya çalışmak gereklidir.
-Baştan
çatlak bir bardağa (projeye), ne kadar su(tasarım/iş gücü) koyarsanız koyun,
hiçbir zaman dolmayacaktır. Projeniz
baştan hatalı kurgulanmış ve uygun ortam sağlanmadan başlatılmış ise ne
yaparsanız yapınız, sonuç hüsrandır. Kötümserlik sizden kaynaklı değildir,
bardak aslında iyimser olmaya müsait değildir. Bu nedenle proje beratı üzerinde
tüm paydaşların el sıkışması ve hedeflerin doğru belirlenmesi gereklidir.
Bardağın çatladığı noktadan sonra kaynak aktarımı kesilmeli ya da bardağın
çatlayan kısımlarına müdahale edilmelidir. Projeniz bazen yeniden
yapılandırmaya (reorganizasyon) ihtiyaç duyabilir, bunu görmezden gelmeyiniz.
-Bardağa
sırf çok dolu görünmesi için fazla su (işgücü, tasarım) koyarsanız, taşacaktır
(over-design). Projeniz zamanından
önce tamamlansın diye fazladan kaynak israfında bulunmayınız. Projenize az
kaynak verilmesi sorun yarattığı gibi fazla kaynak aktarımı da fayda sağlamaz. Bu
durumda boş yere iyimser olmayın, boşa giden sudur!
-Bardak
ve su olsa bile, suyu bardağa koyacak kimse ol(a)mayabilir. Proje başlatılmıştır, kaynaklar verilmiştir ama bu
kaynakları projeye aktaracak, onları koordine edecek, işleri takip edecek bir
“el” gereklidir. Bu görev ekip içerisinden birisine verilebilir ancak bardağın
bütününü görecek birisi lazımdır. Evet, size bir proje yöneticisi lazım!
Mesele ne bardak, ne de sudur! Mesele
yeterli suyun bardakla buluşması ve bardağın taşmadan dolmasıdır. Sanırım fazla
analoji yaptık. Özetle, projeler ile kaynaklar arasında sıkı bir ilişki vardır.
Fazlası ve azı her zaman zarardır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder