Proje İtibar Yönetimi-1
İtibar, herkesin
önem verdiği bir kavramdır. Kişilerin, şirketlerin, kurumların ve hatta
devletlerin her ne şekilde olursa olsun lekelenmesini istemeyeceği, kaybetmeye
tahammülünün olmadığı çok değerli bir niteliktir. Bu yazı dizimizde; kişiler ve
şirketler seviyesinde önem verilen itibar kavramını, proje yönetimi özeline
indirgeyerek “proje itibar yönetimi” şeklinde değerlendireceğiz.
İtibar, Türk
Dil Kurumu sözlüğüne göre “saygınlık, onur, şeref, önem verme” şeklinde
tanımlanıyor. Kişilerin ve şirketlerin toplum içinde edindikleri saygınlıkları,
bir anlamda onların itibar seviyelerini belirliyor. Hiçbir kimse itibarlarının zedelenmesini,
lekelenmesini veya eski tabirle halel getirilmesini istemez. Bu nedenle itibar
kavramını kumbara içindeki değerli bir elmas olarak betimlemek mümkündür. Nasıl
ki, elması bozdurduktan sonra yerine koymak çok kolay değilse, itibarın
kaybedilmesi, zarar gelmesi halinde eski seviyesine getirmek de o kadar zordur.
İtibarı
kaybettikten sonra yerine koymak, onu kaybetmemeye çalışmaktan daha zor ve
maliyetlidir. Bu nedenle günümüzde şirketler ve kurumlar itibarlarını korumak
amacıyla birimler ve bütçeler oluşturmaktadır. “Kurumsal İletişim” adı altında
oluşturulan birimler genelde bu amaçla çalışmalar gerçekleştirirler. Bankalar
zaman zaman müşterilerinin hesaplarından haksız biçimde çalınan paraların
yerine ayırdıkları bütçeden yerine koyabilmektedir. Çünkü böyle bir hırsızlık
olayının duyulması durumunda oluşacak itibar kaybı, yerine konulacak bütçenin
çok üstünde maliyetli olabilir. Şirketler, gerek yazılı basında gerekse de
sosyal medyada ortaya atılan, çoğu zaman gerçekle ilgisi olmayan haber ve
bilgilerin yalanlanması (tekzip edilmesi) için ilanlar vermektedirler.
İtibarın
yönetilmesi, korunması sadece şirket içindeki belli bir birimin veya üst düzey
yöneticilerin görevi ve sorumluluğunda değildir. En alttan en üst çalışana
kadar şirket içindeki tüm çalışanların, çalıştıkları kurumların itibarına zarar
verecek bilgi paylaşımı, davranış ve faaliyetlerden uzak durması önemlidir. Elbette
üst düzeylerde yer alan yöneticilerin, kişilerin açıklamaları ve faaliyetleri
şirket itibarı için daha fazla etkilidir ve itibara zarar verir. Ancak kurumsal
itibar yönetimi konusunun tüm çalışanları kapsayacak şekilde organize edilmesi,
itibarın yönetilmesi için yapılacakların planlanması, yönerge ve talimatların
detaylandırılması gereklidir. Aksi halde neyin, nasıl bir şekilde şirket
itibarına zarar vereceğini tespit etmek zor olacaktır. Alınacak önlemlerin ve
bu konuda kimlerin ne yapması gerektiğinin net biçimde belirlenmesi; zedelenen
itibarın yerine getirilmesine daha fazla imkân sağlayacaktır.
İtibarın ölçülmesi
konusunda, Türkiye İtibar Akademisi 2011 yılından beri belli kriterlere göre ölçüm yapmakta ve şirketlerin itibar endeksi
hesaplanarak sektörler bazında en itibarlı şirketler belirlenmektedir.
Türkiye
İtibar Endeksi’nde ölçümlenen parametreler şunlardır:
- Tanıma: İtibarlı kabul edilen şirketin bilinirliği ölçümlenir.
- Beğeni: İtibarlı kabul edilen şirketin ne kadar beğenildiği ölçümlenir.
- Güven: İtibarlı kabul edilen şirkete duyulan güven ölçümlenir.
- Satın alma: Kamuoyunun, itibarlı kabul edilen şirketin ürün ve hizmetlerine satın alma eğilimi ölçümlenir.
- Tatmin: İtibarlı kabul edilen şirketin ürün ve hizmetlerinin müşterileri nezdinde bıraktığı tutumlar ölçümlenir.
- Tavsiye: İtibarlı kabul edilen şirketin müşterilerinin potansiyel müşterilere o şirketi tavsiye edip etmeme eğilimi ölçümlenir.
- Elçilik: İtibarlı kabul edilen şirketin, müşterilerinin o şirketin ne oranda birer elçisine dönüştüğü ölçümlenir.
- Gönüldaşlık: İtibarlı kabul edilen şirketin, müşterileri ile bir ilişki kurmasa da toplum nezdinde tesis ettiği algı neden ile paydaşlarının bir karşılık beklemeden nasıl bir duygusal bağ kurduğu ölçümlenir.
İtibar ile
algı kavramları birbirlerini tamamlayan niteliktedirler. Bu nedenle İngilizce itibar (Reputation) ve algı (Perception) kelimelerinin birleştirilmesinden
oluşan Repuception kavramı ortaya atılmıştır. Repuception kavramı konusunda Salim Kadıbeşegil İtibar Yönetimi 2013, ISBN:9944383119 kitabında detaylı bilgi verilmiştir.
İtibar ne kadar önemliyse, bunun nasıl algılandığı da bir o kadar önemlidir. Kişiler
ve şirketler itibarlı olmaya çalışırken, bunun topluma ve çevresine olan
yansımalarını da önemsemesi gerekmektedir. Hatalı veya eksik bir algı oluşması
durumunda, itibarlı olduğunu düşünmek, kabul etmek yanlış olacaktır. Algı
yönetimi şirket ve kişiler için gereklidir, itibarın sağlanması ve korunması
için olmazsa olmaz stratejidir.
Bir sonraki
yazımızda, proje itibar yönetimi konusu ele alınacak ve “Maslow’un İhtiyaçlar
Hiyerarşisi Kuramı” üzerinden inceleme yapılacaktır.