YÜRÜYELİM
ARKADAŞLAR
Bir süredir işyerimizdeki doğa dostları kulübü üyeleriyle
doğa yürüyüşlerine katılıyorum. Hem güzel zaman geçirmek hem de sağlık
açısından faydalı bir faaliyet oluyor. Ancak bunların ötesinde kazandırdığı çok
daha önemli faydalar bulunuyor. Yürüyüş
faaliyetlerimizde proje yönetimine yönelik birçok benzetim(analoji) kuruyorum. Projeler
de ancak ekip faaliyeti ile gerçekleştirilebildiği için proje yöneticiliğinde
karşılaştığım olayları, yürüyüş ekibimizde de gözlemleyebiliyorum.
Yürüyüşlerimizi bazen kalabalık bir ekiple gerçekleştiriyoruz, bazen de 10-15
kişilik küçük bir tim gibi oluyoruz. Tıpkı projelerimizdeki ekipler gibiyiz.
Bazen yönetilmesi zor ve kalabalık bir ekibiz, bazen de hızlı yürüyebilen esnek
ve hızlı bir ekibiz.
Gelelim proje yönetimi ile ilgili benzerliklerine..
· Öncelikle ekibimizin bir lideri oluyor ve onun
belirlediği rotada yürünüyor. Rotanın başlangıç ve bitiş yeri değişmese de,
ekip lideri rotayı şartlara göre uzatıp, kısaltabiliyor. Ekibin gücü, dayanıklılığı,
hızı ve doğa şartlarına göre rotada değişimler yapılabiliyor. Projelerde de
başlangıç ve bitiş noktası, proje başlatma (kick-off) toplantısında net olarak
ortaya konulmasına rağmen sonuca giden yol planı zaman zaman değiştirilip,
güncellenebilmektedir.
· Ekip halinde yürüyüş yapılmış olsa da, aslında tek
başına yürümektesiniz. O rotayı siz tamamlayacaksınız, o yokuşu siz
çıkacaksınız.. Kimse sizi sırtında taşımayacaktır. Elbette çok büyük bir
rahatsızlık yaşadıysanız birisi kolunuza girecek ve yardım edecektir. Ancak
bugüne kadar hiç böyle bir durum yaşamadık çok şükür. Projelerimizde de ekip
üyeleri, aslında görevleri kapsamında işleri yine ancak kendileri yapacaktır.
Başkalarının o işi yapmasını beklememesi gerekmektedir. Zorluğuyla,
kolaylığıyla işi (yürüyüşü) kendi tamamlayacaktır.
· Rota üzerinde çoğu zaman düz bir yolda yürünmüyor.
Sert yokuşlar çıkılabiliyor, dik inişler olabiliyor. Hatta bazen inişler,
çıkışlardan daha zorlayıcı olabilmektedir. Projelerimizde de bazen ekibimiz
motive olup, zorlukları aşarken, bazen de inişler yaşayabilmektedir. Hiçbir
zaman stabil(durağan) bir ekip faaliyeti olamamaktadır. İşin zevki bu iniş ve
çıkışlarda karşılaşılan zorluklarda olmaktadır.
· Arkada kalan ekip üyeleri beklenmektedir.
Yürüyüş başladığı ekiple gerçekleştirilip, aynı ekiple tamamlanır. Asla birisi
ya da bir grup geride bırakılıp ilerlenmez. Dolayısıyla en önde olmak ya da en
arkada olmak yürüyüşü tamamlamak için önemli değildir. Ekibin tüm üyeleri bitiş
noktasına ya da ara duraklara gelene kadar beklenilir. Projelerimizde de
işlerin arkasında kalan proje ekibi üyeleri beklenilmelidir. Hiç kimse yavaş
olduğu için, beceriksiz olduğu için ya da zayıf, güçsüz olduğu için ekibin
dışına atılmamalıdır.
·
Yürüyüş için mutlaka uygun kıyafet ve aletler
alınmalıdır. Yürüyüşe günlük kıyafetlerle gidilmesi, yürüyüş ayakkabısı
olmaması, baton, gözlük, tozluk vb destek ekipmanları alınmaması yürüyüşü
zorlaştıracaktır. Öyle ben güçlüyüm, ben hızlı yürürüm, ben zaten spor
yapıyorum, ben her akşam evde yürüyüş yapıyorum diyerek yürüyüşe çıkılması
durumunda sonuçlar hüsran olabilmektedir. Projelerimizde de işin yapılması
gereken uygun araçların alınması gerekmektedir. Ne kadar iyi proje yöneticisi
olursanız, olun; uygun araçlar olmadığı zaman işleri yürütmek, yönetmek hiç de
kolay olmamaktadır.
· Dağın ardında ne olduğunu bilemezsiniz. Rotanın
üzerinde her zaman güzelliklerle, zorluklarla karşılaşılabilmektedir. Yürüyüşün
zevkli yanı da budur aslında. Bazen geçmeniz gereken bir dere karşınıza
çıkabilir. Ya da vahşi hayvanların ayak izi, ya da sesi ile
karşılaşabilirsiniz. Bunlara hazırlıklı olmalıdır. Projelerimizde de karşımıza
hiç beklemediğimiz zorluklar çıkabiliyor. Hiç hesapta olmayan sorunlarla,
risklerle karşılaşıyoruz.
· Yürüyüşler cesaretli olmayı gerektirir ancak
gereksiz yere riskler de alınmamalıdır. Yapılacak küçük bir hata sonucunda metrelerce
aşağı yuvarlanabilirsiniz. Başınıza her şey gelebilir. Cahil cesaretine hiç yer
yoktur. Projelerimizde de riskleri yönetmemiz gerekiyor. Ancak gereksiz yere
riskli kararlar almamalıyız. Tüm projeyi batırabilirsiniz.
· Yürürken doğaya asla zarar verilmez. Bir çiçeğin
bile bilerek üstüne basılmaz. Çevrenin kirletilmemesine özen gösterilmektedir.
Planlı olmadıkça, ateş yakıp, mangalda köfte, et gibi faaliyetler yapılmaz.
Amaçtan asla sapılmaz. Rota bellidir ve çok uzundur. Küçük molalar haricinde asla
oyalanılmaz. Çünkü zamanında rotanın tamamlanması çok önemlidir. Gecikme olması
durumunda, gecenin karanlığında yürünmesi gerekecektir, tehlikeler artacaktır. Projelerimiz
de insana, çevreye ve toplum sağlığına dikkat etmemiz gerekmektedir. Projenin
zamanında tamamlanması beklenmektedir. Gecikmelerin sonuçları hep kötü
olmaktadır.
İşte böyle, “zorlukta güzellik vardır” diyerek nice zirveler
diliyorum.