ZÜĞÜRT AĞA-4 (YAĞMUR DUASI)
Züğürt Ağa filminden iş hayatına yönelik sahneleri analiz
etmeye ve sunmaya devam ediyorum. Filmin konusunun geçtiği köyde susuzluk
yaşanmaktadır. Dolayısıyla kuraklık nedeniyle yeterli mahsul elde
edilememektedir. O yıllarda yeterli sulama imkanları da olmadığı için yağmur
dışında hiçbir umut yoktur. Filmde çare olarak yağmur duasına çıkılması önerilir.
Ağa ile köyün dini lideri şıh arasında rekabet bulunmaktadır.
Yağmur duasına çıkmak için şıh bazı taleplerde bulunur. Ağa bunu kabul etmez ve
karşılıklı olarak birbirlerini tehdit ederler. Sonunda şıh ikna olur ve yağmur
duasına çıkarlar. Ama ne yazık ki, yağmur yine yağmaz.
“Yöneticiler de yağmur duasına çıkarlar!”
Kültürümüzde yer alan yağmur duasında Tanrıya düşülen zor
durum gösterilmeye çalışılır. Acındırma ve merhamet dileme söz konusudur.
Sizin şirketinizde de yağmur duasına çıkılıyor mu?!
Sanırım bazılarınız saçmaladığımı düşünüyorsunuz. Günümüzün
teknolojik imkanlarıyla yağmurun hangi şartlar altında yağabileceğini, yağmur
bombalarının kullanılabileceğini birçok kişi ve firma bilir. Ancak şirketlerde
de bazı yöneticiler yağmur duasına çıkarlar. Bu ritüel elbette bir imam ile dua
ederek olmamaktadır. Şirketler belli dönemlerde “yağmur duası” toplantıları
organize ederler. Kimisi yarıyılda, kimisi 3 veya 4 ayda bir toplanıp, yağmur
duası ayini düzenlerler. Bu toplantılar ağlama seanslarıyla doludur. Orta düzey
yöneticiler, üst yönetime ekonomik göstergeler üzerinden kötü tabloyu sunarlar
ve kendilerini aklamaya çalışırlar. Bazısı türlü türlü mazeretler sunarak
acındırmak ve affedilmek ister.
“Olmayacak duaya amin demek!”
Ekonomik göstergeler açıkça kötü durumu gösterse de
yöneticiler gelecek için umut vaat ederler. Kimisi yapılan yatırımın geri
dönüşünün muhteşem olacağını, kimisi pazarın yeniden açılacağını, kimisi de
ARGE faaliyetlerinden elde edilecek başarıların kurtuluş olacağını söylerler. Şirketin
tüm gelir kaynakları kurumuş durumda iken bu yöneticiler aslında yağmur duasına
çıkmışlardır. Şirkete can verecek, yeniden yeşertecek acil para girişine yani
yağmura ihtiyaç vardır. Ancak yöneticiler bu yağmurun kendilerinin yaptığı
dualarla geleceğini ummaktadırlar. Bazı çalışanlar da bu dualara iman edip,
amin demektedir. Gerçeği gören çalışanlar ise bunun yapılan yağmur duası
ayinleriyle olmayacağını bilmektedir.
Şirketteki bütün CxO’ların katıldığı, üst yöneticilerin
bulunduğu, kelli felli insanların olduğu toplantılarda gerçekleri tüm
açıklığıyla konuşmak önemlidir. “İnşallah”, “Maaşallah” gibi temenni içeren
cümlelerle dua etmek faydasızdır.
“Şemsiyenizi unutmayınız!”
Yağmur duasına giderken hiç şemsiyesini alıp gelen gördünüz
mü?
Sanırım yoktur. Çünkü yağmurun dua edilince yağacağına inanç
yoktur aslında. Gerçekten içinde umut olsaydı ıslanmamak için şemsiyesini alıp
giderlerdi.
Benzer durum şirketlerin yağmur duasında dönüşen
toplantılarında da yaşanır. O toplantılardan önce veya hemen sonra işlerin
iyiye gideceğini düşünerek hisse senetlerini alan olur mu? Ya da firmaya ortak
olmayı düşünürler mi? Çevresindeki kişilere haber salıp “bizim şirketimiz çok
büyüyecek, çok kazanacak, sen de bizim şirkete geçsene” diyenler olacak mıdır?
Sanmam..
Çünkü kimse şemsiyesini almayı düşünmemiştir.
Çünkü umut yoktur..
.jpeg)
.jpeg)