SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ
Toplantı odasından çıktıktan sonra bir arkadaşımız yanıma
yaklaşıp:
-“Ağzının payını verseydin ya, tam da haketmişti!” dedi. Gerçekten
de herkes çileden çıkmıştı. Bir diğeri ise:
-“Böylelerine ayar vermek lazım, ayarı bozulmuş bunların”
dedi.
Öylece durdum, sustum. Aklıma Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ünlü
romanı “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” geldi. Romanda Hayri İrdal’ın ayar
tutmayan “Mübarek” isimli İngiliz yapımı, ayaklı ve yaşlı duvar saati ile
yaşadıklarını düşündüm. Mübarek de başına buyruk bir şekilde ayar kabul etmeden
çalışmakta ve düzensiz olarak çalmaktadır. Tıpkı çevremizdeki bazı insanlar
gibi.. Kimisine bazen ayar verince, bir
süreliğine düzene girseler de sık sık ayar istemektedirler. Yayı bozuk olanlar ayar
da tutmuyor!
Proje ekiplerimizde yer alan herkes aslında kendi
saatlerinde yaşamaktadırlar. Bir proje yöneticisi olarak elbette isteğimiz,
arzumuz herkesin aynı saati göstermesi ve hiç ayar gerektirmeden tıkır tıkır
çalışmasıdır. Keşke hep öyle olabilseydi!..
“Erken öten saati kırarlar!..”
Proje ekiplerimizde Mübarek gibi ayar kabul etmeyen, kendine
buyruk, ayarsız kişiler olabiliyor. Bunlar projede sıklıkla sorun çıkarırlar,
zamansız yere (çalarlar) tepki gösterirler. Bu düzensizlikleri nedeniyle diğer
saatlerin (kişilerin) de ayarlarını bozabilirler. Sürekli ayar vermekten dolayı
artık ayar tutmaz hale gelmişlerdir. Ne zaman, hangi şartlarda, kime karşı,
nasıl bir davranışta bulunabileceklerini kestirmek zor bir hale
gelebilmektedir. Ancak nasıl ki, Mübarek saat Hayri İrdal’ın dedesinden
babasına kalan vasiyetinin sonucu ise; proje ekiplerimizdeki bu ayarsız kişiler
de bize kalan mirastır.
Başka hangi saatlerimiz var?
Proje ekiplerimizde elbette başka saatlerimiz de var.
Bazıları çok dakiktirler, ayar istemezler, sorun çıkarmazlar, her zaman
işlerini doğru yaparlar, hep doğru saatleri gösterirler. Bunlarla çalışmak
zevklidir ancak sayıları pek azdır.
Kimi saatlerimiz sürekli geri kalırlar, kimileri ise önden
hızlı koşarlar, ileri giderler.. Her ikisi de projelerimiz için sıkıntılı
olabilmektedir. Geri kalanı cesaretlendirmek, motive etmek; ileri gideni
dizginlemek, yola sokmak, kontrol altına almak bizim görevimizdir.
Ekibimizdeki bir diğer saat ise; sadece kendilerinin doğru
zamanı gösterdiklerini, diğerlerinin yanlış saati gösterdiğini ve hatalı
olduklarını iddia edenlerdir. Onlara göre kendilerinden başka herkes hatalıdır.
Onlar ne söylerlerse doğrudur, buna herkes biat etmelidirler! Zaman onların
istedikleri gibi akmalıdır ve diğer tüm saatler onlara göre kendilerini
ayarlamalıdırlar.
Ekibimizde ayrıca birilerini takip eden saatler de vardır.
Bunlar kendilerine referans aldıkları saat hangi zamanı gösterirse ona göre
kendilerini ayarlarlar. Takip ettikleri saati sorgulamazlar, hatalı
olabileceklerini kabul etmezler. Tam bir bağlılık halinde devam ederler.
Bazı ekip üyelerimizi yeniden harekete geçirmek için
sallamak, dokunmak gerekir. Bu tür kişilerin enerjileri azaldıkları için
ittirmeye, enerjilendirmeye ihtiyaçları vardır. Ciddi bir motivasyon ile
yeniden sorunsuz çalışabilirler. Proje yöneticilerinin, böyle enerjisi azaldığı
için durmak üzere olan kişileri iyi tahlil edip, geç kalmadan müdahale etmesi
elzemdir.
“Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir!..”
Proje ekibimizde durmuş durumda olan saatler de olabilir.
Ancak bunlar günde iki defa doğruyu gösterdikleri için yaşadıklarını düşünürüz.
Aslında bozukturlar, ölmüşlerdir. Bu tür kişiler sadece kuru kalabalık
yaparlar. Kimse onların bozuk olduğunu görmez. Proje yöneticileri de onları boş
yere sırtlarında taşımak zorunda kalmışlardır. Enerjileri tükendiği için o
saatler ayar da tutmazlar.
Projelerimizde saatlerle yaşanan sıkıntılarımızı kısa bir
şiirimle ifade etmek isterim:
Saat: Yelkovanı akrep geçe
Kifayetsiz zaman, ben kifayetsizim kendime
Sar başa, dön başa, sarmaş dolaşa
Sokak lambasından damlar nisan yağmuru
Bir koşuşturmaca, nedir bu hengâme, bu kargaşa.
Saat: Yelkovana akrep var
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanından güzel bir söz ile konuyu
bağlamak istiyorum:
"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...
Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla
mevcuttur."
.jpeg)