TUTKULU ÇALIŞANLAR-2
Bir önceki yazımızda tutkulu çalışanların özelliklerine
giriş yapmıştık. Özet olarak tutkulu çalışanların çalışmalarında ve
davranışlarında aşırı ve aşkın olduklarını belirtmiştik. Ayrıca onları “aktif
iyi” olarak nitelendirip, bir İNANÇ uğruna kendilerini harekete geçirecek
EYLEM sahibi olduklarını açıklamıştık. Bu yazımızda ise tutkulu çalışanların
başarı veya başarısızlık durumları ele alınacaktır.
Genel değerlendirme olarak tutkulu çalışanların başarılı
olacaklarına dair kanı vardır. İşlerine tutkuyla bağlanan birisinin, elinden
gelen her şeyi sonuna kadar yapıp başarıya ulaşacağı düşünülür. Çalışanların
tutkularının ölçülemediği bir durumda, başarı-tutku arasında bir korelasyonun
da ölçülmüş sonuçlarına ulaşılamamaktadır. Ancak bu genel kanı çoğunlukla haklı
çıkar ve tutkulu çalışanların büyük bir kısmı başarıya ulaşanlar olmaktadır.
Yapılan değerlendirmede neden-sonuç ilişkisinin sebebi belki de sonuç-neden ilişkisine
dayanıyor olabilir. Yani belki de yapılan değerlendirmede her başarılı çalışanı
aslında bizler tutkulu çalışan olarak görüyoruzdur. Tutkulu olduğu için
başarılı olmamıştır, başarılı olduğu için tutkulu olarak değerlendirmişizdir.
Tutkulu çalışanlar, doğru hedefe yönlendirildikleri zaman;
aşırı ve aşkın olmaları nedeniyle ve de inançları doğrultusunda eylemde
bulundukları için başarıya ulaşmaları daha hızlı ve kolay olmaktadır. Burada
önemli olan “doğru hedefe” yönlendirecek itici gücün niteliğidir. Bu itici güç
ya bir lider olacaktır, ya da kişinin kendi kendine motivasyonu
(self-motivation) sonucunda oluşan güçtür. Zaman zaman da çevresel koşullar bu
hedefi belirleyebilir. Çoğunlukla sosyal sorumluluk projelerindeki çalışanların
hedeflerini çevresel ve sosyal sorunlar belirleyebilmektedir. Sebebi ne olursa
olsun, “doğru hedefe” yönlendirecek itici
güç tutkulu çalışanın rotasını belirleyen, başarısının ana mimarıdır. Doğru itici gücün göstereceği doğru hedefler
artık tutkulu çalışan için bir inanca dönüşecek ve harekete geçmek için
eylemleri sırasıyla gerçekleştirecektir.
Tutkulu çalışanların başarısız olmaları durumunda aşağıdaki
sebepleri görebiliriz. Elbette önce başarısızlık teşhisinin gerçekten doğru
konulması ve tutkulu çalışanın başarısızlığının kriterlerinin belirgin bir
şekilde konulması gerekmektedir. “Bir şeye göre” başarısızlık kanaati yanlış
olabilir. Ancak tutkulu çalışanların başarısız olacağına inanmamak da hatalı bir
varsayımdır. Bu durumu da dikkate alarak tutkulu çalışanları başarısızlığa
götüren sebepleri inceleyelim.
- Başarısızlığa götüren saplantı
- Gerilme ve rahatlama dönemleri
- Bilinçli veya bilinçsiz olarak hedef saptırma
- Değer verme ve beklenti tutarsızlığı
- Sistemin içine sokmaya çalışma
Tutkulu çalışanların bağımlılıkları ve hedefleri SAPLANTI yaratabilir.
Tutkulu çalışanları başarısızlığa götüren sebeplerden birisi,
koydukları hedefe olan saplantı seviyesinde olan bağlılıklarıdır. Önceden
belirttiğim üzere aşırı ve aşkın olmaları nedeniyle, hedeflerine ulaşmak adına
inatlaşma, değişime karşı gelme, hedefi güncellemeye yanaşmama gibi tutumları
nedeniyle tutkulu çalışanlar zaman zaman başarısızlığa gidebilirler. Böylesine
saplantı seviyesinde bağlılık, zaman ve emek kaybına yol açacağı için diğer
çalışanları da etkileyebilir. Bazı tutkulu çalışanlar, inanarak yaptıkları
eylemlerin gideceği sonucu tahmin etmeden ya da bile bile üstüne giderek hem
kendilerini hem de hedef doğrultusunda çalışan diğerlerini de başarısızlığa
itebilir. Bu saplantının geri döndürülemez sonuçlara gitmeden ortadan
kaldırılmasında ilk görev bahsetmiş olduğumuz “itici güç” faktörüne düşecektir.
Ya bir liderin uyarıları veya yönlendirmeleriyle; ya da çevresel ve sosyal
koşullardaki değişimlerle bu saplantıdan vazgeçirilebilirler. Ancak her
durumda, tutkulu çalışan kendini başarısız görmeyecek ve başarılı olmak
isterken engellendiğini veya geri çektirildiğini belirtecektir. Bunun böyle
olmadığını, saplantı halinde olduğunu anlatmak ise boş yere çaba göstermek
olacaktır.
Diğer başarısızlık sebeplerini detaylandırmayı bir sonraki
yazımızda ele alacağız.
Görüşmek üzere.