PROJE YÖNETİMİ MANİFESTOSU-1
Türk Proje Yönetim Meslek Enstitüsü (TPYME) ile birlikte hazırlayıp, 2017 yılındaki Ulusal Proje Meslek Konferansı ( UPMK) kapsamında duyurusunu yaptığımız Proje Yönetimi Manifestosunu daha önce paylaşmıştım. Proje yönetiminin bir meslek olarak ülkemizde yerleştirilmesi, önem kazanması ve hak ettiği değeri elde etmesi için manifestomuzdaki maddeleri tüm proje yöneticilerinin sahiplenmesi önemlidir.
10 maddeden oluşan manifestomuzdaki her bir maddeyi detaylı olarak ele alacağımız bu yazı dizimizde maddeler bazında ayrı yazılar yayınlanacaktır. Böylece manifesto ile neyi amaçladığımı, hedefimi ve görüşlerimi paylaşacağım.
10 maddeden oluşan manifestomuzdaki her bir maddeyi detaylı olarak ele alacağımız bu yazı dizimizde maddeler bazında ayrı yazılar yayınlanacaktır. Böylece manifesto ile neyi amaçladığımı, hedefimi ve görüşlerimi paylaşacağım.
*********************************************************************************
Manifesto Madde-1:
HER PROJE DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM YARATIR, PROJE GELECEKTİR
HER PROJE DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM YARATIR, PROJE GELECEKTİR
*********************************************************************************
Genel olarak proje için belli zaman aralığında, belli bir bütçe ve kaynaklarla, bir işi, ürünü veya hizmeti gerçekleştirme diyebiliriz. Farklı şekillerde ifade edilse bile neticede temel argümanlar bunlardır. Buradan yola çıkarak, herhangi bir çalışmayı proje olarak nitelendirmek kolayca mümkün müdür? Neyi proje olarak isimlendirebileceğimiz, nelere proje diyemeyeceğimizin sınırları tam belli değildir.
Öncelikle aynı ürünün birden fazla adetini seri olarak üretmeye dayalı, yani operasyonel ve seri üretim çalışmaları proje olamamaktadır. Çünkü projede "yeni" bir şeyler ortaya çıkmalıdır. Projede ortaya çıkan ürün veya hizmet daha önce yapılmamış olmalıdır. Bu konuda herkes hemfikirdir sanırım. Öyleyse, inşaat firmalarının aynı mimari çizimlere sahip, aynı binaları, farklı site isimleri altında "Güzel Site Projesi", "Süper Manzaralı Evler Projesi", "Kral Konakları Projesi" gibi güzel ve dikkat çekici isimlerle sunduğu çalışmalar proje olarak ele alınamayacaktır. Ancak farklı estetiğe, mimariye veya altyapıya sahip özelliklerdeki çalışmaları varsa bunlar proje olarak ele alınabilir. Aksi halde kavanoz şişesi üreten fabrika ile aynı binaları üreten inşaat firmaları farklı değildir. "En yeni", "en yeninin de yenisi", "yenilerin yenisi" veya "ultra süper yeni" gibi sıfatlarla projeleri isimlendirmek asla ortaya çıkacak olan ürünü yenileştirmeyecektir.
Birebir aynı ürünlerin ve hizmetlerin ortaya çıkacağı çalışmalara proje yerine "iş" demek doğrudur. "ABCD ürünü üretim işi" gibi..
Diğer taraftan, aynı ürün veya hizmet olmasa da birbirine benzeyen farklı şeyleri gerçekleştirme çalışmalarını proje olarak ele almak uygun mudur? Bazı firmalar aynı ürünün basit birkaç özelliğini değiştirerek yeni bir projeymiş gibi isimlendirmektedir. Bunun gerekçesini ise, o çalışmaya bütçe, zaman ve kaynak ayırmak olarak göstermektedir. Elbette bu yönde haklılar. Sonuçta ortaya farklı bir ürün çıkacak, zaman ve bütçe harcanacak, bir ekip çalışacak, vs.. Ancak ortaya çıkan ürün değişmiş olsa da, o ürün firmada bir değişime yol açmamıştır. Firmanın geleceğine yönelik bir değişimi başlatmamıştır. Özellikle beyaz eşya, küçük ev aletleri ve TV üreticilerinin aynı ürünün farklı modellerini veya aynı modelin farklı boyutlarını içeren ürünlerinin üretildiği çalışmalar bu kapsamdadır. Yeni teknoloji ürünü çamaşır makinesi, buzdolabı veya TV üretilmediği sürece bunları proje olarak nitelendirilmesi uygun değildir. Bunlar değişim ve dönüşüm yaratmamıştır.
Birbirine çok benzeyen ürünlerin geliştirildiği çalışmaları proje olarak ele almak yerine "iyileştirme/geliştirme çalışması" diye isimlendirmek doğrudur.
Birçok firmanın amiral diye tabir edeceğimiz projeleri vardır. Bunlardan ortaya çıkan ürünleri yıllarca satmışlardır. Bu ürünlerin üzerinde bazı "iyileştirme/geliştirme çalışmaları" yaparak farklı versiyonlarını üretmişlerdir. Firmanın ana çalışma alanı olmuşlardır veya ana çalışma alanlarına yenilerini eklemişlerdir. Bu tür projeler, geliştirildikleri firmalarda değişime ve hatta bazen dönüşüme yol açmışlardır. Bunlar firmanın geleceğini yönlendiren projeler olmuşlardır. Her inovasyon ürününü geliştirmek için yapılan çalışmalar bu kapsamda olamayabilir. İnovasyon faaliyetleri her zaman yıkıcı, değiştirici ve dönüştürücü etkiye sahip olamayabilir.
Sonuç olarak;
Öncelikle aynı ürünün birden fazla adetini seri olarak üretmeye dayalı, yani operasyonel ve seri üretim çalışmaları proje olamamaktadır. Çünkü projede "yeni" bir şeyler ortaya çıkmalıdır. Projede ortaya çıkan ürün veya hizmet daha önce yapılmamış olmalıdır. Bu konuda herkes hemfikirdir sanırım. Öyleyse, inşaat firmalarının aynı mimari çizimlere sahip, aynı binaları, farklı site isimleri altında "Güzel Site Projesi", "Süper Manzaralı Evler Projesi", "Kral Konakları Projesi" gibi güzel ve dikkat çekici isimlerle sunduğu çalışmalar proje olarak ele alınamayacaktır. Ancak farklı estetiğe, mimariye veya altyapıya sahip özelliklerdeki çalışmaları varsa bunlar proje olarak ele alınabilir. Aksi halde kavanoz şişesi üreten fabrika ile aynı binaları üreten inşaat firmaları farklı değildir. "En yeni", "en yeninin de yenisi", "yenilerin yenisi" veya "ultra süper yeni" gibi sıfatlarla projeleri isimlendirmek asla ortaya çıkacak olan ürünü yenileştirmeyecektir.
Birebir aynı ürünlerin ve hizmetlerin ortaya çıkacağı çalışmalara proje yerine "iş" demek doğrudur. "ABCD ürünü üretim işi" gibi..
Diğer taraftan, aynı ürün veya hizmet olmasa da birbirine benzeyen farklı şeyleri gerçekleştirme çalışmalarını proje olarak ele almak uygun mudur? Bazı firmalar aynı ürünün basit birkaç özelliğini değiştirerek yeni bir projeymiş gibi isimlendirmektedir. Bunun gerekçesini ise, o çalışmaya bütçe, zaman ve kaynak ayırmak olarak göstermektedir. Elbette bu yönde haklılar. Sonuçta ortaya farklı bir ürün çıkacak, zaman ve bütçe harcanacak, bir ekip çalışacak, vs.. Ancak ortaya çıkan ürün değişmiş olsa da, o ürün firmada bir değişime yol açmamıştır. Firmanın geleceğine yönelik bir değişimi başlatmamıştır. Özellikle beyaz eşya, küçük ev aletleri ve TV üreticilerinin aynı ürünün farklı modellerini veya aynı modelin farklı boyutlarını içeren ürünlerinin üretildiği çalışmalar bu kapsamdadır. Yeni teknoloji ürünü çamaşır makinesi, buzdolabı veya TV üretilmediği sürece bunları proje olarak nitelendirilmesi uygun değildir. Bunlar değişim ve dönüşüm yaratmamıştır.
Birbirine çok benzeyen ürünlerin geliştirildiği çalışmaları proje olarak ele almak yerine "iyileştirme/geliştirme çalışması" diye isimlendirmek doğrudur.
Birçok firmanın amiral diye tabir edeceğimiz projeleri vardır. Bunlardan ortaya çıkan ürünleri yıllarca satmışlardır. Bu ürünlerin üzerinde bazı "iyileştirme/geliştirme çalışmaları" yaparak farklı versiyonlarını üretmişlerdir. Firmanın ana çalışma alanı olmuşlardır veya ana çalışma alanlarına yenilerini eklemişlerdir. Bu tür projeler, geliştirildikleri firmalarda değişime ve hatta bazen dönüşüme yol açmışlardır. Bunlar firmanın geleceğini yönlendiren projeler olmuşlardır. Her inovasyon ürününü geliştirmek için yapılan çalışmalar bu kapsamda olamayabilir. İnovasyon faaliyetleri her zaman yıkıcı, değiştirici ve dönüştürücü etkiye sahip olamayabilir.
Sonuç olarak;
- Projeler firmalarda değişimi başlatmalıdır. Firmanın çalışma şeklinde, ürünlerinde veya hizmetlerinde değişim yaratan çalışmalar ancak proje olarak ele alınabilir.
- Değişimle birlikte firmalarda yapısal ve yönetimsel dönüşüme neden olabilecek seviyede etkili geliştirme faaliyetleri de projedir. Dönüşüm zordur, dönüşümü başlatan projeler firmaların geleceklerini şekillendirir.
- Projeler geleceğe yönelik olmalıdır. Hataları düzeltme, sorunları çözme ve görsel imaj yaratmaya yönelik çalışmalar firmanın geleceğinde etkili değildirler. Bunlar proje olarak nitelendirilmemelidir.
