Translate

Kasım Şen - (Mütehayyil)

yanlış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yanlış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2021

HERKEZ HATA YAPAR

 



HERKEZ HATA YAPAR!

"Hata" ve "Yanlış" kelimeleri eş anlamlı olduğu düşünülerek, sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. Aynı sınavda "Soruyu hatalı çözdüm" denilirken, "Üç yanlış, bir doğruyu götürür" de denir. Ancak hata ile yanlış arasında fark vardır.

Faik Bryns, "Su'dan Kola'ya" kitabında (*) yanlış ile hatanın arasındaki farkı şöyle açıklamaktadır: "Hata ile yanlış arasındaki fark niyettir". Gerçekten yanlış yapan kişinin kişisel menfaatleri doğrultusunda çalıştığı şirkete veya çalışma arkadaşlarına zarar vermesi söz konusudur. Ancak deneyimsizlik, bilgisizlik veya dikkatsizlik sonucu istemeden yapılan kusurlar ise hatadır. Hata yapılabilir ancak hatayı örtbas etmeye çalışmak yanlıştır.

Yine kitabında Faik Bryns, yanlış yapmamak için alınan kararlarda 3 önemli sorunun sorulmasını ifade eder:

1-) Doğruyu yaptım mı?

2-) Benim şirketim olsa ne yapardım?

3-) Riski hesapladım mı? Ya da "Riski göze alabiliyor muyum?"


Sizce "Doğruyu yapmış olmanın" kriteri nedir? Bunu da şöyle açıklamaktadır: "Doğru, ortaya çıktığı zaman utanmayacağım veya saklamaya gerek duymayacağım davranıştır". 

Yanlış yapmamak; kendi şirketiniz olması durumunda asla yapmayacağınız, yapılmasını kabul edemeyeceğiniz davranışları veya kararları, başka bir işverenin parası, hizmeti söz konusu olunca da yapmamaktır. 

Her karar kendi içinde bir miktar risk içerir. Çok riskli kararları, riskin etkisini hiç hesaplamadan almak elbette yanlıştır. Ancak hiç "hata" yapmamak adına risk almamak da bir yanlıştır. Asıl yanlış, hata yapmaktan korkmaktır.


"HERKEZ" hata yapar ancak "HERKES" asla yanlış yapmamalıdır!


(*) Faik Bryns, "Su'dan Kola'ya", Sayfa:159, Elma Yayınları,2018, ISBN:978-605-5286-66-8


17 Mayıs 2012

Ekiplerde Güven – 3

Ekiplerde Güven – 3

Ekiplerdeki güven sorunu ile ilgili bulgulara ve çözüm önerilerine kaldığımız noktadan devam etmek istiyorum. Önceki yazımızda ekip üyelerinin birbirine yardımcı olmamasının ve önyargılarının etkisinden bahsetmiştik. Ekiplerdeki diğer bir problem ise ekip üyelerinin birbirlerinin deneyimlerinden yararlanmamasıdır.

Ekip üyeleri birbirlerinin deneyimlerinden yararlanmazlar

Proje ekiplerindeki kişilerin geçmişte yapmış oldukları işlerden dolayı yüklü bir deneyimleri bulunur. Deneyimin derecesi göreceli bir kavramdır. Bazılarının yaş ile ölçmeye çalıştığını görmekteyiz. Kısmen doğru olsa da işin içine teknoloji girdiği zaman yaş, deneyime negatif etki yapabilir. Deneyim için, benzer iş alanında geçmişte karşılaşılmış sorunlar ve bunların çözüm yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak diyebiliriz. Proje ekibinde bulunan herkesin farklı konularda farklı deneyimleri olabilir. Bazı deneyimler doğru çözümü bulmaya yardımcı olurken, bazı deneyimler de yanlış yöntemlere yönelmeyi engellemeye yönelik olabilir. Bir projede ne yapacağınızı bilemediğiniz durumlarda ne yapmayacağınızı bilmek de önemli bir kazanımdır.

Projelerde elde edilen deneyimleri veya öğrenilmiş dersleri bir veritabanında kayıt altına alarak ilerideki projelerde faydalanmak için saklamak en iyi yöntemdir. Fakat, bunu tam olarak gerçekleştirmenin zorlukları vardır. Teknolojik altyapı gereksinimi, güncel tutabilme, paylaşabilme ve doğru deneyimleri eksiksiz elde edebilme şeklinde zorluklardan bahsedebiliriz. Herşey sağlanmış olsa bile deneyim sahiplerinin böylesine açık bir ortamda deneyimlerini paylaşmak istememesi veya çekincesi durumu da oluşabilir. Bu nedenle proje ekibinin deneyim düzeyi konusunda belirli bir ölçü tanımlamak zordur.

 

Birbirine güvenmeyen proje ekiplerinde birbirlerinin deneyimlerinden faydalanma konusunda da sıkıntılar yaşanır. İlk başta deneyimli kişinin deneyimleri konusunda şüpheler oluşur. Öyle ki, ekip üyeleri belli bir konuda diğer ekip üyelerini tamamen deneyimsizlikle suçlayabilirler. Bazen de deneyimin farkında olunmasına rağmen deneyim sahibi kişiden yardım istemek yerine deneme yanılma yöntemi tercih edilir. Bunun nedeni ise , önceki yazılarımda belirttiğim üzere önyargıdır. Deneyimli kişinin deneyimi konusunda önyargı oluşmuştur. Başka bir neden ise deneyim sahibi kişinin sürekli olarak her durumda geçmiş deneyimlerini ortaya koyarak etki alanı oluşturmaya çalışmasıdır. Bu durumda ister istemez deneyim sahibine karşı bir muhalefet oluşacaktır. Çünkü, deneyimlerini paylaşmak adına bir anlamda gösteri sergilenmektedir, beklenti amacından uzaklaşmaktadır.



Birbirine güvenen ekiplerde ekip üyeleri deneyimlerini paylaşmak konusunda istekli olurlar. Deneyim sahibi kişiden olabildiğince yararlanılmaya çalışılır ve ilgili kişi takdir edilir. Deneyim sahibi kişiler de deneyimlerine dayalı bir nüfuz oluşturma gayreti içinde olmazlar. Deneyimlerini ekibin çıkarlarına uygun olarak paylaşırlar. Aynı zamanda bilgili olmadıkları alanlarda da diğer kişilerin deneyimlerine başvururlar. Her ekip üyesi diğer üyelerin deneyimlerine saygılıdırlar. Gelişmiş proje ekiplerinde, ortaya çıkan deneyimlerden herkesin faydalanabilmesi için paylaşım ortamları yaratılır. Bu kimi zaman sosyal paylaşım sitesi olabilir, kimi zaman da şirket için portal yapılarıdır. Böylece kişilerin öğrendikleri dersleri veya faydalı kazanımları paylaşma imkanı yaratılır. Bilgiye erişim için kişilere soru sorma veya bilen kişileri aramak gibi zaman kaybına yol açacak darboğazlar ortadan kaldırılmıştır. Böylece deneyim sahibi de deneyimlerinden başkaları da faydalandığı için gurur duyacağı bir çalışmanın ortak paydası olur.
Ekip üyeleri birbirlerine kin beslerler

Ekip içerisinde zaman zaman tartışmalar olabilmektedir. Hatta, tartışmaların olması faydalıdır. Böylece ekip üyeleri sorunları derinlemesine tartışarak kalıcı çözümler üretme şansı bulurlar. Ancak bu fayda, tartışmaların amacından sapmadan, kişisel kavgalara veya küskünlüklere yol açmaması durumunda sağlanabilir. Eğer ekip üyelerinde güven sorunu yaşanıyorsa, tartışmalar kişisel hesaplaşmalara dönüşecektir. Sorunu çözmek yerine yeni sorunlar yaratmaya yol açacaktır. Bir süre sonra tartışma kişisel hesaplaşmaya gidecektir. Tartışmanın tarafları birbirini yanlış anlayacak, söylenilenleri kişiselleştirecek ve birbirlerinden hesap sormak için fırsat arayacaklardır.

Tartışmalar, toplantı zamanı içerisinde kalmalı ve sonuca bağlanmalıdır. Sonuçlanmayan, kırgınlık yaratan tartışmaların ardından ekip üyeleri birbirlerine kin beslemeye başlayacaklardır. Bazıları bir sonraki toplantıda -sözde- rakibini mağlup edecek gerekçeler ve iddialar ortaya koyma çabası içine girecektir. Bazıları da kendilerini tartışmanın galibi ilan edecek ve çevresinde övgüyle bu -sözde- başarılarından bahsedeceklerdir. Tartışmanın dışında bulunan ekip üyeleri ise kendi kriterlerine uygun olarak bir taraftan yana olacaklardır. Bir süre sonra galibi ve mağlubu asla belli olmayan bir kör dövüşünün içinde bulunacaklardır. Durumu toparlamaya çalışan bazı akl-ı selim kişiler ise bir süre sonra ekip üyeleri tarafından, çoğunlukla taraf tutma suçuyla suçlanmaya çalışılacaktır.

Kin beslemek için mutlaka sözel bir tartışmanın veya kavganın olması gerekmeyebilir. Birbirini yanlış anlayan ekip üyeleri kendi kendilerine sorun yaratıp, karşı taraf hakkında önyargılar oluşturacaktır. Bu önyargılara istinaden zamanla birbirlerine kin besleyeceklerdir. Eğer bu yanlış düşünceler düzeltilmezse ekip üyeleri, haklı oldukları noktalarda bile karşı tarafı haksız görecektir. Bu arada üzerinde fırtınalar kopartılan sorun ise hala çözüm beklemektedir. Üstüne üstlük yeni sorunlar ortaya çıktığı için öncelik yeni sorunlara verileceğinden dolayı asıl çözümlenmesi gereken eski sorunlar unutulabilir.

 

Birbirine güvenen ekiplerde ekip üyeleri gerektiğinde özür dileyebilmelidir. Tartışmanın, projenin geleceği için yapıldığını bilip kişisel noktalara kaymamaya çalışırlar. Yanlış anlaşılmaların olduğu durumlarda doğrudan ilgili kişiyle konuşarak yanlışlıkları gidermeye çalışırlar. Sorunlar kin besleme aşamasına gelmeden çözümlenir veya çözümlenmesi için diğer ekip üyeleri çaba gösterirler.

 

Bu yazı ile proje ekiplerindeki güven konusundaki bulgular ve çözüm önerilerini noktalamış durumdayım. Güven kelimesinin proje ekipleri kapsamında ne kadar geniş bir kavram olduğunun altını çizmeye çalıştım. Güvenin sadece doğru söz söyleme ve hep aynı çizgide kalmanın ötesinde olduğunu ortaya koymuş durumdayız. Bununla birlikte proje ekipleri için çok önemli olan güven konusuna dikkat edilmesi ve güvenin tahsis edilmesi için öncelikle proje yöneticisinin çaba göstermesi beklenilmektedir. Aksi takdirde projenin başarısı olumsuz etkilenecektir. Birbirine güvenmeyen proje ekiplerinin iyi bir iş çıkarmaları ise oldukça zordur. Özellikle uzun soluklu işlerde böyle bir güvenin oluşması projenin başarısı için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.
















16 Nisan 2012

Ekiplerde Güven – 2

Ekiplerde Güven – 2

Ekiplerdeki güven sorunu ile ilgili bulgulara ve çözüm önerilerine kaldığımız noktadan devam etmek istiyorum. İlk yazımızda ekip ile ilişkili tanımlamaları yaptıktan sonra kuşku ve şüpheye dayanan nedenlerden dolayı zaafların ve yanlışların gizlenmeye çalışılmasına değinmiştik. Ekiplerdeki önemli problemlerden birisi de katılımcı olmamaktır.

Ekip üyeleri birbirinden yardım istemez, yardımcı olmaz ve katılımcı değillerdir

Birbirine güvenmeyen ekip üyeleri, sıkıntı duydukları herhangi bir konuda ekibin diğer üyelerinden yardım istememeye çalışırlar. Bununla birlikte, ekipteki bir kişinin sıkıntısına da yardım etmezler. Yardım istememenin temel nedeni, ilgili konuda kendilerini bilgili olarak düşünmeleri ve yardım talep ettikleri zaman küçük duruma düşeceklerini zannetmeleridir. Bu durum çoğu kez zaman kaybı olarak kendini gösterir. Birlikte çalışılarak kısa süre içerisinde bitirilecek bir çalışma, yardım talebinde bulunulmaması nedeniyle günlerce tamamlanamayabilir. Ekibin içerisindeki birkaç kişinin gizemli bir hava yaratması ile bu sıkıntı kendini göstermeye başlar. Gizemli havanın ardından bu kişilerde “ben bilirim” davranışı oluşur. Zaman içerisinde bu davranış yerini inanç sistemine bırakır ve artık çevredeki insanlar da o kişiyi o konunun tek bilgilisi olarak görmeye başlar. Bu noktadan sonra o kişinin yardım talep etmesi bir anlamda karizmasının çizilmesi anlamına gelecektir. Üstelik bu kaçınma içgüdüsü zaman içerisinde her türlü konuda yardımdan uzak durmaya kadar gidecektir. Bu tür kişiler dar bir bilgi çerçevesi içerisinde, dokunulmaz bir bölge oluşturmaya çalışacaktır. Ne yardım alacaktır, ne de yardımcı olacaktır.

Yardım talep etmeyen bu tür ekip üyeleri, bilgili oldukları hususlarda da yardımcı olmamaya çalışacaklardır. Bunun nedeni ise paylaşılacak bilginin başkaları tarafından da sahiplenileceği ve bunun üzerinden üstünlük gösterisinde bulunulamayacağıdır. Bu tür ekip üyeleri, yardım etmeyerek aynı işi sadece kendilerinin yapabileceğini göstermek davranışındadırlar. Kendilerinden yardım istenilmesi durumunda genellikle oyalamacı bir tutum sergilerler. Çoğu kez “ben inceleyip size bilgi veririm” , “biliyorum ama bakmam lazım” gibi oyalayan ifadeler kullanılır. Bazı ekip üyeleri ise tamamen işi kendilerinin yapabileceğini söyleyerek bilgi aktarımından kaçınırlar. Başkasının yerine iş yapmaya hevesli görünmelerindeki asıl itici sebep hem bilgilerini korumuş olmaları hem de dışarıya karşı tek bilen kişi oldukları imajını vermektir. Bu tür ekip üyeleri ekipten ayrıldıkları zaman bilgi birikimlerini beraber götüreceklerinden dolayı bir anda kilit adam durumuna gelirler. Böylece ekipten kolayca kopartılamazlar. Ekip içerisinde her şeyi yutan karadelikler gibidirler. Onlara gelen her türlü bilgi artık geri çıkamaz.

Birbirine güvenen ekiplerde ekip üyeleri ortaya çıkacak işin başarısını paylaştıkları için birbirlerine yardım etme konusunda da ellerinden geleni yaparlar. Ekip içerisinde herhangi bir konuda yetersiz olan, ekibin zayıf halkası durumundaki ekip üyelerine yardım ederek hem işin tamamlanmasını sağlarlar hem de zayıf ekip üyelerinin gelişmesine katkıda bulunurlar. Bilgi, tüm ekip üyeleri tarafından paylaşılır, kolayca erişilebilir durumda bulunur. Ekip üyeleri birbirinden yardım isteme konusunda hiç bir çekince ve küçüklük duymazlar. Hedef işin tamamlanmamasının asıl utanç duyulacak durum olduğunu bildikleri için herkes yetkin olduğu konuda diğerlerine yardımcı olurlar.

Ekip içerisinde katılımcı olmayı sağlama konusunda ekip liderinin önemli görevleri bulunur. Sıkıntılı çeken ekip üyesinin durumunu takip ederek, o kişinin yardım alabileceği kişileri belirleyip iletişimi ve koordinasyonu sağlamalıdır. Bunun için de ekip içerisinde kimin hangi konularda yetkin ve bilgili olduğunu çok iyi takip etmelidir. Yanlış yönlendirmeler hem zaman kaybına yol açar hem de ekip liderinin ekibi iyi tanımadığını ortaya çıkarır. Bu nedenle özellikle ekip halinde yapılan toplantılarda sıkıntıların üzerine gidilmelidir ve yardımcı olabilecek kişiler o anda belirlenerek devam edilmelidir.

Ekip üyeleri önyargılıdırlar

Birbirine güvenmeyen ekip üyeleri, diğer ekip üyelerinin hakkında bazı kemikleşmiş önyargılara sahiptirler. Bu tür davranan kişiler, ekip üyelerinin söylediklerini farklı anlamaya, farklı yorumlamaya çalışarak kendi düşüncelerine ters düşen konularda kişiler hakkında haksız hükümler verirler. Bu kanaatin oluşmasında en önemli sebep geçmişte yaşanılmış olumsuz bir davranış olabilir. Böyle olmadığı durumlarda ise karşılıklı çıkar ilişkilerinden kaynaklanan bir mücadele de sebep olabilir. Bütün bu sebeplerden dolayı, bazen karşılıklı olarak kişilerin birbirlerine karşı önyargıları oluşur.

Bu duruma düşen ekip üyeleri her yorumun altında başka düşünceler arayacağı için zaman içerisinde kendi kendileri hakkında da önyargılar oluştururlar. Bu önyargılar kimi durumda kendini yüceltmeye yönelik olabilirken, kimi durumda da kendini yerme, kendini suçlama şeklinde oluşur. Bazı ekip üyeleri ekip içerisindeki başarısızlıklarının sebebi olarak bir veya birkaç kişinin onun hakkında oluşturduğu haksız yorumların neden olduğunu düşünür. Bazı ekip üyeleri de ekibin başarısının sadece kendilerinin yapabildiği başarılı sonuçlara bağlı olduğunu, ekibin diğer üyelerini onların başarılarını paylaşmaya çalışanlar olarak düşünürler.

Her durumda bu tür önyargılar sadece önyargı sahibi ekip üyesinin değil aynı zamanda tüm ekibin enerjisini tükecektir. Önce önyargı sahibinin kanaatlerini değiştirmeye çalışılacaktır. Bu konuda başarı sağlanamaz ise bu kez karşılıklı önyargılar oluşacaktır. Bu şekilde devam ettikçe tüm ekip birbirinin söylediklerinden farklı anlamlar çıkarmaya başlayacaktır. Önyargılar kemikleşecektir.

Birbirine güvenen ekiplerde ekip üyeleri olumsuz durumlarda önce kendini karşı tarafın yerine koyarak empati kurar. Kişiler hakkında olumsuz yargılar oluşmaya başladığı zaman karşı tarafa savunma hakkı verirler. Yanlış anlaşılmaların önüne geçerek, tüm enerjilerini ekibin başarısı için harcarlar. Anlaşmazlıkları görmezden gelmek yerine olumlu çatışma kültürü ortamı yaratarak üzerine giderler ve çözüme kavuştururlar. Böylece haksız kanaatlerden kaynaklanan suçlamalar yerini ekip üyelerini geliştiren yapıcı eleştirilere bırakır.

Bundan sonraki yazıda ekiplerdeki güven sorunu ile ilgili olarak deneyimlerden yararlanmama, husumet ve toplantılardan kaçınma konularındaki bulgulara ve çözüm önerilerine devam edeceğim.






















05 Nisan 2012

Ekiplerde Güven - 1

Ekiplerde Güven - 1


Ekip, genel anlamıyla belli bir zaman dilimi içerisinde belli bir hedef doğrultusunda bir şeyler başarmak için bir araya gelen farklı yeteneklerdeki insanlar topluluğu olarak nitelendiriliyor. Bu insanlar topluluğunu, diğer toplululuklardan, gruplardan veya birlikteliklerden ayıran en önemli özellik; ekibin bir hedefinin olması ve belirlenen zaman dilimi içerisinde birlikte bulunan ama hedefe ulaşıldıktan sonra dağılabilen gruplar olmasıdır. Yani geçici birlikteliklerdir. Eğer ekipler geçici olmaz ise bunlara ancak organizasyonel gruplar denilebilir. Bugün birçok şirkette buna benzer tanımlamaları organizasyon şemalarında görebiliriz. Fakat, bunlara ekip yerine grup demek daha doğru bir tanım olacaktır.

Projeler de hepimizin bildiği üzere geçicidirler ve belli bir hedefe ulaşabilmek için belli zaman aralığında geliştirilecek biçimde planlanırlar. Bu yönüyle projelerdeki insanlar topluluğu, gerçek anlamda tanımına uygun olarak ekip özelliği taşımaktadır. Yazının bundan sonraki bölümünde ekip ifadesi ile proje ekipleri kastedilecektir.

Ekiplerin taşıması gereken bir çok nitelikleri bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden birisi ekip üyelerinin birbirine güvenmesidir. Güven kelimesi her yerde kolayca kullanılabilen, çoğu zaman anlamını yitiren bir olgu olabilmektedir. Şöyle düşünülebilir: Ekip üyelerinin birbirine güven duymasından daha doğal ne olabilir ki.. Aynı işyerinde, aynı ekip içerisindeki insanların güven sağlaması ve güven duyması kolay bir şey olmalıdır. Aksi halde birbirine güven duymayan ekiplerin dağılması beklenir. Zaten birey olarak da insanların işyerinde güven duyulan, güven duyan insanlar olmak gerekmez mi? Bunların çok doğal ve temel kavramlar olması gerekir. Fakat gerçekte çoğu zaman böyle olmamaktadır.

Eğer güven kelimesi ile insanların her durumda, her zaman aynı davranışı göstermesi, aynı tepkiyi vermesi, aynı şekilde konuşması şeklinde bir kriter düşünürsek bu tanım proje ekipleri için yetersiz kalacaktır. Proje ekiplerinde beklenilen güven bunların çok ötesindedir. “Sözüne güvenilir” kişi olmak bir siyasetçi veya lider için belki de tek yeter koşul olabilir. Fakat, proje ekiplerinde kişilerin doğru sözlü ve güvenilir olması; ekibin, birbirine güven duyarak hedeflerine ulaşabilmesi için yeterli olmayacaktır. Proje ekiplerinde beklenilen güven kriterleri daha fazladır ve kapsamlıdır.

Şimdi, sırayla ekiplerdeki güvensizliğin nedenlerini, bulgularını ve olası çözüm önerilerini örneklemeye başlayabiliriz. Bunlar aslında ekip içerisinde çoğu kez karşılaştığımız gözlemlerdir. Başarısız ekipler için “güven eksikliği” şeklinde bir tahlilde bulunulması durumunda, ekip içerisinde bulunan birçok kişiden itirazlar gelecektir. Herkes kendisinin güvenilir olduğunu, ekibin birbirine güven duyduklarını iddia edeceklerdir. Çünkü, güvenden kaynaklanan başarısızlıkların nedenleri çoğu zaman başka bulgularla ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Aslında “güven altyapısı”, ekiplerin başarısı ve başarısızlığı için kuluçka görevi görmektedir.

Ekip üyeleri kendi zaaflarını ve yanlışlarını gizlemek ister

Birbirine güvenmeyen ekip üyeleri sürekli olarak başarısızlıklarının gizlemek için çaba gösterirler. Öncelikle başarısızlıklarını veya yanlışlarını başkasının üstüne yıkmaya çalışırlar. Eğer, böyle bir kurban seçilemezse, bu kez bu yanlışın fazla konuşulmasını istemezler, üstünün kapatılması için uğraşırlar. Bunlara ek olarak bazı ekip üyeleri kendilerindeki zaafları gizlemeye çalışırlar. Örneğin, iyi bir konuşma yeteneği yoksa toplantılarda suskun kalma taraftarı olurlar. Bazen de eksikliklerini başka baskın tavırları ile kapatmaya çalışırlar. Örneğin baştan savma hazırlanan bir raporu savunurken, o raporu bir gün gibi kısa bir sürede hızlı biçimde hazırlayıp sunduklarını ortaya koyarlar. Tüm bu türden gizleme çabalarının nedeni, ekip üyelerinin ayıplamalarından çekinmektir. Ya da hataların bir üst yönetime kusur olarak aktarılacağından şüphe duyulmasıdır. Güven eksikliğinin en önemli belirtilerinden birisi kuşku duymak ve şüphelenmektir.

Birbirine güvenen ekiplerde ekip üyeleri hatalarını kabul ederler ve bunun konuşulmasından rahatsız olmazlar. Ortada bir yanlış varsa çözümlenmesi için herkesin birlikte çaba göstereceğinden emindirler. Herkes, birbirinin zaaflarını kapatmaya çalışırlar. “Kol kırılır yen içinde kalır” atasözünde belirtildiği gibi tüm kusurlar, yeteneksizlikler ekip içinde kalır, ekip dışına ayıplama amacıyla aktarılmaz. Ancak ekip liderinin bilgisi dahilinde bazı eksikliklerin giderilmesi için dışarıdan destek talep edilebilir. Üst yönetime bu zaaflardan kaynaklanan sorunlar hakkında bilgi verilmelidir fakat yanlışların tüm ekip tarafından sahiplenildiğini belirtilmelidir.

Bundan sonraki yazıda ekiplerdeki güven sorunu ile ilgili bulgulara ve çözüm önerilerine devam edeceğim.