Translate

Kasım Şen - (Mütehayyil)

21 Ocak 2018

TUTKULU ÇALIŞANLAR



TUTKULU ÇALIŞANLAR

Özel hayatınızda birisini tutkuyla sevip, bağlanabilirsiniz. Coşkulu bir aşk yaşayıp, mutlu olabilirsiniz. Bütün bunlar herhangi bir beklenti olmadan, size bağlı olarak gelişip, yok olabilir. Karşılıklı olmasını bile beklemezsiniz. Öyle ya edebiyatımızda, sinemamızda karşılıksız sevgi üzerine birçok eser verilmiştir.  Ya iş hayatında, tutku…

Özgeçmişlere yazılamayan şey: TUTKU


Yöneticilerin önlerine iş yaşamı boyunca yüzlerce özgeçmiş gelir. Kimisini personel arayışı sırasında, kimisini de herhangi bir zamanda bir tanıdık vasıtasıyla gönderilmiş şekilde görürler.  Bu özgeçmişlerde iş deneyimleri ve başarılar bulunurken; yazılamayan, anlatılamayan, hissettirilemeyen şey “işe olan tutku”dur.  Birçok işyerinde deneyim kazanmak işe olan tutkuyu gösterir mi? Sanmam. Hatta ne yapacağını bilmeden, sürekli bir çiçekten bir çiçeğe konan arı imajı verir. Başarıyla tamamlanan işlerin sayısı mıdır? Öyle olsaydı, birçok kez gelip giden politikacılar, birkaç firmasını batıran kişiler işlerine tutkuyla bağlı değiller demektir.  Ancak işe bağlılığın teminatı tutkudur.

Özgeçmişinde,  tutkulu olduğunu bir çalışan ne kadar anlatabilir ki.. 2-3 sayfayı geçmeyen bir kağıtta kişinin “ben tutkulu bir çalışanım” demesi de anlamsız kalabilir. Tutkulu çalışma ne ölçülebilir, ne de belgelenebilir bir olgudur. Hatta yazıya dökmek bile zordur.  İnsan kaynakları departmanının yaptığı ilk elemelerde, birçok işine tutkuyla bağlanan, bağlanabilecek adayın çok kolay şekilde üzeri çizilebilmektedir. Yöneticilerin yaptığı elemelerde de bir o kadar aday daha elenmektedir.

İş hayatımızda da tutkularımız zamanla törpülenmektedir. Önce çevremizdeki iş arkadaşlarımız tarafından;  “işte kendini parçalasan ne olacak, sanki karşılığını alacaksın”, “ne kadar para o kadar iş”, “sen o kadar çalışıyorsun ama bak kimler terfi alıyor”, “burada ne uzarsın, ne kısalırsın, böyle kalırsın”, “rahat mı battı, sana ne” gibi sözlerle tutkumuz yok ediliyor. Bazen de yöneticiler veya üst yönetimin; “Sen bu işi yapamazsın”, “Bunu bana bırak”, “bu iş düşündüğün gibi değil” sözleriyle işe olan tutkularımız azaltılıyor. Her durumda hem çalışan hem de yöneticiler kaybediyor.

Tutkulu çalışanlar, AŞIRIDIR, AŞKINDIR

Yöneticilerin bir çalışandan bekledikleri en önemli şey işlerine tutkuyla bağlanması olmasına rağmen yöneticilerin yönetmekte en zorlandıkları çalışanlar ise tutkulu çalışanlardır. Çelişki gibi görünse de bu durumun izahı, yöneticilerin tutkulu çalışanlardan kendi düşünceleri doğrultusunda iyi verim almak üzerine kurgulamaları ancak tutkulu çalışanların da kendi bildikleri doğrular doğrultusunda hareket etmek istemeleridir. Tutkulu çalışanlar işlerine olan bağlılıklarında aşırıya kaçarlar ve aşkın düşünceler, fikirler sahibidirler. Aşırı uçlarda aşkın fikir üretmeleri onları işlerine daha da bağlı kılarken, yöneticileriyle de zaman zaman çatışabilirler. Yöneticilerin, tutkulu çalışanların yönetiminde farklı yöntemleri denemesinde fayda vardır. Bir yandan işe olan tutkularını, bağlılıklarını yok etmeden diğer yandan da var olan sisteme uygun çalışmalarını sağlamaları beklenir.

Görev adamları hiçbir zaman tutkulu çalışan değildirler. Onlar işin gereği kendilerine verilen görevi yerine getirirken sadece ne yapmaları gerektiğini bilip buna göre davranırlar. Bu davranışları nedeniyle yöneticileriyle de çok fazla sıkıntı yaşamazlar. Tam da yönetilmesi kolay kişilerdir. Tutkulu çalışanların aksine fazla iş üstlenmemeye, işler hakkında yorum yapmamaya, işin öncesi ve sonrası hakkında kafa yormamaya yatkındırlar. Ancak tutkulu çalışanlar öyle mi? Onlar aşkın düşüncelerini işlerine yansıtmaya, işin ana kapsamı ötesinde çözümler üretmeye çalışırlar.

Tutkulu çalışanlar AKTİF İYİLERDİR

İşyerinde tüm çalışanlar iyi olmasına rağmen tutkulu çalışanlar pasif iyi olmaktan öte aktif iyilerdir. Çünkü tutkulu çalışanlar bir İNANÇ uğruna kendilerini harekete geçirecek EYLEM sahibidir. Herhangi bir işin daha iyi yapılması konusunda sıradan çalışanlar bazı fikirlere sahip olabilirler ancak bunlar pasif durumda kaldıkları için çözümleri sadece düşüncede kalır ve eyleme dönüşmezler. Tutkulu bir çalışan hemen harekete geçmek ve fikirlerini gerçekleştirmek isterler. En anlamsız gibi görünen hareketlerinde bile onları aktif bir eyleme iten inançları vardır. Çevrenizdeki tutkulu insanların çoğu anlamsız veya gereksiz gibi görünen hareketlerinde, kendilerinin çok inandıkları bir dürtü görülür.  Pasif iyi çalışanların iş yerinde verimlikleri hep aynı seviyede beklenen düzeylerdedir. Aktif iyi olan tutkulu çalışanların verimlilikleri inişli çıkışlı bir grafik gösterir. Bu durum ilk bakışta kötü performans olarak adlandırılabilir. Ancak tutkulu çalışanların performans düşüklüklerinde bile tutkularında herhangi bir azalma olmamıştır.

Bir sonraki yazıda tutkulu çalışanların başarıları ve başarısızlıkları ele alınacaktır.

Görüşmek üzere. 


Hiç yorum yok: